top of page

İyiliğin Dili

Balzac, “bir kelimenin insanın hayatını değiştirdiği çok görülmüştür.” der. Bu, ilk okuyuşta çok abartılı bir cümle gibi dursa da aslında şaşırtıcılığı kadar doğru bir cümledir. Şaşırmamızın sebebi aslında insanın hayatını değiştirmesi beklenen şeylerin; yaşanmışlıklar, kültürel değişimlerin benimsenmesi, derin nasihatler verebilen yaşlıların cümleleri vs. olması gerekir. Aslında bu tam olarak kelimelerin yolculuğudur. Dil kelimelerden oluşur ve dilleri geliştiren en önemli şeyler o dilin hâkim olduğu toplumların geçirmiş olduğu kültürel, etnik, siyasi ve manevi değişimlerdir. Yani aslında bir toplum, varoluşunu dilin zenginliği ile ifade edebilir. Aynı şekilde bir dilde birçok duygu durumu için kullanılan ifadelerin bulunması o toplumun tinsel ögelere olan yatkınlığını gösterir.

İyilik amiyane tabirle, yapan kişi ve durumdan etkilenen kişilerde iyi duyguları oluşturmaktır. İyilik yapmak dediğimizde aklımıza gelen davranış biçimlerinin sebebi ve sonucu olan duyguların aslında birbirinden farklı duygular olduğunun ne kadar farkındayız ? Ya da buna sadece “iyilik” demek, yapılan bu davranışların içselliğini kısıtlamaz mı? Ve bizim toplumumuz kadar kültürel zenginliğe sahip bir toplum için bu tarz bir kısıtlama hem geçmişimiz hem geleceğimiz için büyük bir haksızlık değil midir?

Mesela kimsesiz bir çocuğun ihtiyaçları için destek olmak aslında içimizdeki şefkat duygusundan gelir. Şefkat kelimesinin kökü Arapça kaygılanmaktan oluşur. Yani aslında bu tarz bir iyiliğin sebebinin kaygı olduğunu anlamış oluyoruz . Bu tarz bir farkındalık sayesinde duygularımızı anlamlandırıp insanı insan yapan duyguların derinliğine inip özellikle şu anki modern insan olarak adlandırdığımız bizleri, dünyanın itmeye çalıştığı maddiyat boyutundan kısa bir süre de olsa alıkoyuyor. Mesela bir arkadaşımızın başarısını takdir ettiğimizi gösterecek şekilde onu mutlu etmek için çaba harcamak da bir iyiliktir ama bu iyiliğin sebebi az önceki örnekteki gibi bir kaygı değil mutlu kelimesinin eski türkçe de “kut” yani uğur, baht gibi anlamlardan gelmesidir.

Günlük hayatın yaşam hızında kelimeleri bir araç gibi kullanıyoruz ama aslında seçtiğimiz kelimeler bizim gizli amaçlarımızı belli eder. Kelimelerimizin derinliği de toplumumuzu belli eder. O yüzden toplumumuzla ruhsal uyumumuzu kaybetmemek ve modern dünyanın maddiyatçı etkisinden biraz daha uzaklaşabilmek için kelimelerimizin neler olduğuna, yaptığımız iyiliklerin gerçek sebeplerinin bilincine vararak kendimizi daha iyi anlamaya çalışmalıyız.



56 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ARILAR

Comments


Post: Blog2 Post
bottom of page