TAVSİYE KİTAPLAR
ÖFKE KUŞLARI ORKESTRASI
Bir kitap tavsiyesi ile daha karşınızdayız. Çocukların eğitimine yönelik olan bu eser, umarız amacına ulaşır ve faydalı olur. Eğitim olursa iyilik de olur. 😊
POSTA KUTUSUNDAKI MIZIKA
Merhaba Güzel İnsanlar
Bu fikre katılır mısınız bilmem ama kitaplar da kendimize rastladığımız yerlerin altını çizeriz. İşte bu kitapta herkesin altını çizeceği, birçok insanın aynı hisleri paylaştığı bir kitap.
Yazar eğer kendine dost arıyorsan gel ben buradayım diyor. Sözlerine Sevgili Dost diye başlıyor her seferinde...
Kitabın içinde 61 Mektup var ve siz her mektubu okuduğunuzda kendinize ait bir parça buluyorsunuz. Hatta bazı mektuplarda paragrafın ta kendisi oluyorsunuz.
Şimdi
-Sevgili Dost;
Benimle yürüyebilecek misin?
Posta Kutusundaki Mızıka, A. Ali Ural
ERMİŞ
Ermiş karakterinin üstünden haklıyla haksızın, suçluyla suçsuzun ve toplumdaki her bir bireyin aslında aynı insan olduğundan bahsediyor. Hayatta herkesin karşılaşıp da aklında soru işareti oluşmasına yol açan birçok konuya değiniyor ve bu konular hakkında çok değerli öğütler veriyor. Kitabın kısa bir modern klasik olması ve içinde her insanın aradığı sorunların cevaplarının fazlasıyla bulunması nedeniyle her okurun okuyup hayatına uyarlayabileceği kısımlar olduğunu düşünüyorum. Haydi şimdi Ermiş’in bakış açısından bakalım bir de dünyaya.
Ermiş - Halil Cibran
MINIK RAKUN VE İRİ KÖTÜ KABADAYI
Akran Zorbalığı, gerçek veya algılanan bir güç dengesizliği içeren okul çağındaki çocuklar arasında istenmeyen saldırgan bir davranıştır. Yeni yapılan araştırmalara göre zorbalık okul öncesi dönem çocukların yaş seviyesine kadar düşmüş durumda.
Bu kitap da bir akran zorbalığı hikayesini içeriyor.
Okula gittiğinde bir kabadayıyla karşılaşan Minik Rakun bu sorunu Anne Rakuna iletiyor. Anne Rakun sınıftaki tüm hayvanları toplayıp sivri uçları olan canlıların nasıl törpüleneceğini öğretiyor ve kabadayı nasıl değiştirebileceği fikrini Minik Rakun ve sınıf arkadaşlarına veriyor. Minik Rakun ve arkadaşları kabadayıyı oyunlarına davet ediyorlar ve onu değiştirmeye çalışıyorlar.
Akran zorbalığını anlatan bu hikaye de çocukların kötülükle karşılaştıkları zaman nasıl bir tavır ve tutum geliştirebilecekleri fikrini veriyor.
Bir zorbayı değiştirmenin en iyi yolu onu dosta dönüştürmektedir.
Bu kitap 3 yaş ve üzeri çocuklar ile birlikte okunabilir.
Kitap okunduktan sonra çocukla kitap hakkında sohbet edilebilir.
Eğer çocuk okula gidiyorsa sınıfında böyle biri olup olmadığı sorulabilir.
Kendisi Minik Rakun’un yerinde olsa neler yapabileceği çocuğa sorulabilir.
Kitabın resimlerindeki hayvanların isimleri üzerinde çocukla konuşulabilir.
Resimlerdeki renkler üzerine çocuğa sorular sorulabilir.
Keyifli okumalar…
İYİLİK GÜZELLİK
Pek yakında tıpkı bizim gibi Batı dillerinde yaşayan insanlar da tanık olacakları sarsıcı kötülük temsillerinden sonra kendilerine yeniden şunu soracaklar, “İnsan iyi midir? Kötü müdür?” Bu, yeniden, kalabalıkların konuştuğu bir şüphe olacak, “Yoksa insanlar kötü müdür?”
Bu, yıkıcı, acı verici bir şüphe. Sadece insanın içine ortak hayatla ilgili korku saldığı için değil, bu soruyu soran da insan olduğu için. Korku ve şüphe karşılıklı ilişkileri ve bireyi böyle çürütücü bir döngü ile yıkar ve sonunda kötülüğü ilk kez kimin başlattığı unutuluncaya kadar insanlık bu çukurda yuvarlanır durur. Daha kötüsü ise şu: “Yoksa insan kötü müdür?” şüphesi insanı iyi ve kötü arasında kısır bir ikiliğin içine sıkıştırır. İkilikten düşünce çıkmaz, hayal çıkmaz, hikâye çıkmaz. Hikâye ikiliğin ötesinde başlar.
İkiliklerin tartışıldığı, kahramanların rol aldığı tragedya çağından, insanın karmaşık öyküsünün sürekli yeniden karıldığı modern topluma ulaşmış olan düşünceyi aynı ikiliye yeniden sıkıştırmamak için... Belki de bunca sert gerçeğin karşısında yazının ve kitabın sağladığı tek direnç noktası bu.
Ece Temelkuran’ın yazılarından derlediğimiz bu kitap, yeni bağlamıyla kültürün, sanatın gerekliliğine ve yaşamsallığına ilişkin eşsiz bir fırsat.
ÖZÜNÜZDE İYILIK VAR
Selâm olsun…
Selâmların en güzeli ile tutunabilmek hayata…
Gelecek kaygısı,endişe,umutsuzluk,yalnızlık korkusu,sağlığımızı yitirmek ya da yitirme korkusu…Dikkatlice düşündüğümüz zaman hayatımızı korkuların sardığını görüyoruz ve geleceğe dair umudumuzu yitiriyoruz…Oysaki sokakta ciğer satarak insanlara hizmet etmiş Aziz Mahmut Hüdai Hazretlerini,Fatih’i yetiştiren Akşemseddin Hazretlerini,dergaha kırk yıl odun taşımış olan Yunus Emre’yi ve daha nice ismi her zaman hatırlamalı ve anmamız gerektiğini unutmamalıyız…
Amacı,insana hizmet etmek olanların kaygısı olmaz.İnsanı seven en başta kendini sever,etrafına mutluluk saçar.Fakat şimdi insanlar komşusunu dahi tanımıyor.Oysaki bizim bir selâmımız var… Selâm duadır,iyi dilektir,iyi niyetini karşındakine sunmaktır.Bu da muhabbeti,sevgiyi,saygıyı doğuran en temel değerlerimizden biridir…
Bizler rahmet peygamberinin ümmetiyiz ve ona yakışır bir ahlaka bürünerek geleceğe umut,sevgi,merhamet ve adaletle yürümeli ve selâmların en güzeli ile tutunmalıyız hayata…
Bu kitap,kanaatten,edebe,özgüvenden,umuda hayatta neye ihtiyacımız varsa geçmiş örneklerle önümüze getiriyor.Her satırda kendinizi sorgulayacağınız,çevrenize bakmanıza vesile olacak fikirler ve yaşanmışlıklar,en başta Peygamber Efendimizin gölgesinde sizlere sunuluyor…
SEVİLEN
Kölelik cehennemine içeriden bir gözle bakan Sevilen, çocuklarıyla birlikte kölelikten kaçan bir kadının özgürlük savaşını anlatıyor. Geçmişin ağırlığını omuzlarından yıllar sonra dahi indiremeyen, onun hayaletleriyle boğuşan Sethe, annelik vicdanıyla, kadınlığıyla ve ait olduğu toplumla hesaplaşıyor. Kadınlık ve annelik duygularıyla müthiş bir şekilde harmanlamış Toni Morrison’ın bu dev eseri, zalimliklerle dolu bir tarihe ışık tutarken, siyahi bir ailenin merkezinde çok kişisel bir varoluş hikâyesinin duygu dolu inceliklerini ıskalamamayı başarıyor.
Acı ve güzelliği yan yana getiren şiirsel diliyle Toni Morrison’a Pulitzer Ödülü’nü kazandıran Sevilen, büyülü atmosferi ve doğaüstü detaylarıyla fazlasıyla sahici bir masal…