Geçmişimiz, tarihimiz bize farklı noktalardan yapılabilecek alternatif iyilikleri gösterir. Kimi zaman geleneklerle kimi zaman din ile kimi zaman ağızdan ağıza anlatılan halk hikayeleri ile biz bu fikirleri farkında olmadan özümsüyoruz. Minik bir çocuğu gördüğümüzde el sallamamız, bir çiçeği gördüğümüzde sadece koparmadan koklamamız aslında farkında olmadan başka bir canlının varlığını önemseyerek yaptığımız hareketlerden bazılarıdır.
Her ne kadar toplumları sahip oldukları atasözleri ya da deyimleri temsil etse de aslında bu bizim toplumumuza o kadar da uyan bir gerçeklik değil. "İyilik iki baştan olur.", "iyilik et ele övünsün kele." gibi atasözleri bizim tam olarak farkında olmadan yaptığımız bu davranışlara pek uymuyor. İşte bunu değiştirmek bizim elimizde. Çünkü bizim yapacağımız davranışlar gelecek nesillerin kullanacağı atasözlerini belirleyecektir. Biz o günleri şekillendirebilecek insanlarız. Sunay Akın, ‘’insanlığın geleceği çocukların önüne koyulan oyuncaklardadır, mesela uzaya ilk çıkan ABD'de de uzaya çıkılmadan yıllar önce uzayla alakalı ilk oyuncakların satılması bir tesadüf değildir’’, diyor. Bizim derdimiz şu anlık uzay değil aslında ama bu örnek bile bilinçaltımıza doğru sözler, doğru güzellikler işlememiz gerektiğinin bir göstergesidir.
Genelde insanoğlu olarak bizim için, biraz daha günü birlik yaşamak çok daha kolay bir yaşam biçimidir. Var olduğumuz anları çoğu zaman sadece nefes aldığımız anlar olarak düşünüyoruz ama varlığımızın geleceği ve geçmişi etkileyeceğini unutmamalıyız. Birbirimizi iyilik için güzellik için etkileyeceğimiz bol yardımlaşmalı iyi bayramlar dileriz. İyilik ve sevgi ile kalın!