Kan bağışı, tıptaki gelişmelere rağmen kanın yerini tutacak alternatif bir tedavinin olmaması nedeniyle insan hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Kan bağışı yapan kişi, hiç tanımadığı üç kişinin hayatını kurtarırken bir yandan da kendi hayatını kurtarmış olur. Günlük yaşantıya hiçbir zararı bulunmamasıyla kan verdiğinizde kalp krizi ihtimali yüzde doksan oranında azalır. Kan bağışı, baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklara iyi gelirken kandaki yağ oranını düşürür. Düzenli olarak kan verildiğinde ise kan yapan organlar uyarılıp kan yapmaya sevk edilir. Böylece vücuttaki kan hücreleri yenilenir. Bu da daha sağlıklı ve güçlü olmayı sağlar.
En yakın kan bağış yerine ulaşmak için Türk Kızılay’ının internet sitesinde yaşadığınız şehri girmeniz yeterlidir. Yaklaşık 15-20 dakika süren kan bağışı işlemi için 18-65 yaş aralığında en az 50 kilo ağırlığında olmalı ve Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen sorgulama formundaki kişisel ve sağlık durumu ile ilgili sorular eksiksiz bir şekilde doldurulmalıdır. Hemoglobin ölçümü normal olan herkes, yılda dört kez kan bağışında bulunabilir. Kan bağışı sonrasında hemen ayağa kalkılmamalı, 5-10 dakika istirahat edilmelidir. Sigara, kan bağışından sonra 1 saate kadar içilmemeli, kan verilen kolla birkaç saat ağır şeyler taşınmamalıdır. Bağıştan sonraki 5-6 saatte hamam, sauna gibi ortamlarda bulunulmamalıdır. Bağışlanan kanlara, kanı alacak hastanın sağlığını korumak amacıyla Anti-HIV (AIDS), Hepatit B, Hepatit C, Frengi ve kan grubu testleri yapılır. Herhangi bir enfeksiyon durumunda bağışçı belirli kaliteli süreçlerde bilgilendirilir ve gerekli tedavi kurumlarına yönlendirilir. Böylelikle her iki tarafın da sağlığı korunmuş olur.
Gelişmiş ülkelerde gönüllü kan bağışının nüfusa oranı yüzde beşe yaklaşırken ülkemizde ancak bunun yarısı kadar olduğundan kan ihtiyacı hasta yakınları tarafından kana kan ve bir takım zorunlu yöntemlerle karşılanır. Bu nedenle bugün sana, yarın bana diyerek herkesin bir gün kana ihtiyacı olabileceğini düşünüp kendimizi hastane koridorlarındaki çaresiz insanların yerine koyarak düzenli kan bağışı kültürünü hayatımıza yerleştirmeliyiz.